1 Ekim 2013 Salı

İlk Yarışım: RUNİSTANBUL


   Merhaba,
   İlk yarışım olan, bu sene 7km uzunluğundaki Runİstanbul 29 Eylülde koşuldu. Koşulacak parkurun evime yakın olmasından dolayı daha önce denemesini zaten yapmıştım. Yarış saat 19.00 da başlayacaktı ve biz (ben , eşim Sibel ve Tuncer) 18.30 da toplanma alanındaydık. Yolda gelirken her yerde Nike tişörtü giyen insanlar vardı :) Aslına bakarsanız ülkemizde bir koşu için bu kadar insanın toplanmış olması bana garip geldi :) Buluşma noktası startın verileceği yerin hemen yakınındaki yeşillik alan olarak belirlenmişti. Girişte koşucuların göğüs numaraları kontrol edildi. Numarası olmayan etkinlik alanına alınmadı. Etkinlik alanında her şey düşünülmüş. Tuvaletler, vestiyer, muz-su ikramı, bilgilendirme anonsları ve tabi ki müzik :)

   Ön kayıt yaptırdıktan sonra Bağdat Caddesindeki Nike mağazasına ücreti ödemek için gittiğimizde "7 kilometreyi kaç dakikada koşarsınız?" sorusu sorulmuştu. Ben 40 dk demiştim ve meğer bu söylediğim süreye göre bana bir renk atamışlar.Sarı bir bileklik verdiler... Etkinlik alanında ilk olarak mavi bileklikli koşucular yer aldı. Ardından sarı, onların arkasında da yeşil renkli bilekliği olan koşucular. Yarış önce mavi koşucular için başladı. Onlardan sonra biz koşmaya başladık ama sarı renkli koşucu çok fazla olduğundan koşarken çok efor harcadık. Mavi kategoridekilerden ilk kilometrede yürümeye başlayanlar olunca kelimenin tam anlamıyla bir İstanbul trafiği oluştu :( Mesafe ilerledikçe daha çok yürüyen koşucular olmaya başladı. Onların arasından sıyrılıp koşmak beni gerçekten zorladı. Zaten vestiyerdeki sıradan dolayı çantamı sırtıma asmıştım birde bu kalabalık tam üstüne geldi:(
   İlk iki km sahilde olduğundan rakım değişmedi ama caddeye doğru yönelince rakım arttı ve düştü. Cuma akşamı bir tenis maçım vardı ve bacaklarım çok yorulmuştu. Üstelik maçı kaybettim :) Birde bunun üzerine yarışta ilk kilometrelerde bacaklarım ağrımaya başlayınca yarışı yürüyerek bitirmekten korktum. Ancak Bağdat Caddesindeki onca insanın alkışları ve tezahüratları bana enerji verdi, yarışı bırakmadım. Tuvalet kuyruğundaki yoğunluktan dolayı sıkışmam, vestiyerdeki sıradan dolayı çantamı boynuma asmam ve yürüyenlerden dolayı manevralar yaparak koşmama(bahanelere gelin :)) rağmen önceki 7km koşularımdan yarışı 2dk erken bitirdim:) Artık biliyorum ki 7km benim için rahat koşabileceğim bir mesafe.
   Ufak tefek aksaklıklara rağmen 6500 kişiyi bir araya getirmeyi başaran Nike'a teşekkür ederim:)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder